Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Eskiden belli bir meslekte yetişmiş kişilerin yaşama öykülerinin anlatıldığı eserlere verilen genel ad. Çoğulu "tezâkir"dir. Tezkirenin kelime anlamı "zikredilen, sözü edilen, bahsi geçen" anlamındadır.
Tezkireler konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmışlardır: Tezkiretü'l-Şuara (Şairler Tezkiresi), Tezkiretü'l - Hattatin (Hattatlar Tezkiresi), Tezkiretü'l - Evliya (Evliyalar Tezkiresi) gibi.
Ayrıca hadika, sefine adı verilmiş "Hadikatü'l-Vüzera", "Sefine-i Mevleviyye" gibi yapıtlar da tezkire niteliği taşırlar.
Adlara ya da mahlaslara göre alfabetik olarak düzenlenen tezkirelerde kişilerin yaşam öyküleri kısaca anlatılmış, resmi görevleri ve kazandıkları aşamalar belirtilerek şiirlerinden örnekler verilmiştir.
Ali Şir Nevai, Sehi Bey, Âşık Çelebi, Şeyh Galip ve Fatin Efendi önemli tezkire yazarlarıdır.
Türk Edebiyatı'nda tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şir Nevaî'nin Mecâlisü'n-Nefâis adlı eserine dayanır. Edebiyatımızdaki ilk tezkire budur.
Günümüze kadar gelen, elimize geçen tezkireler sırasıyla;
Yazarlar
Tezkilerin Adı
Yazıldıkları Tarih
XVI. Yüzyıl
Nevaî (ö. 801 = 1501)
Mecâlisü’n-Nefâis
897= 1491/92
Sehi (ö. 955 = 1548)
Heşt Bihişt
945 = 1538
Latifi (ö. 990 = 1582)
Latifi Tezkiresi
953 = 1546
Ahdî (ö. 1002 = 1593)
Gül-şen-i Şuara
971 = 1563
Âşık Çelebi (ö. 979 = 1571)
Meşâirü’ş-Şuara
974 = 1566
Hasan Çelebi (ö. 1012 = 1603)
Kınalı-zade Tezkiresi
994 = 1585
Beyanî (ö. 1006 = 1597)
Beyanî Tezkiresi
XVI. yüzyıl
XVII. Yüzyıl
Sâdıkî (ö. ?)
Mecmau’l-Havâs
1016=1607
Riyazî (ö. 1054 = 1644)
Riyazü’ş-Şuara
1018 = 1609
Kaf-zade (ö. 1031 = 1621)
Zübdetü’l-Eş’ar
1030 = 1620
Rıza (ö. 1082 = 1671)
Rıza Tezkiresi
1050 = 1640
Yümnî (ö. 1073 = 1662)
Yümnî Tezkiresi
XVII. yüzyıl
Asım (ö. 1086 = 1675)
Zeyl-i Zübdetü’l-Eş’ar
XVII. yüzyıl
Güftî (ö. 1088 = 1677)
Teşrîfatü'ş-Şuara
XVII. yüzyıl
XVIII. Yüzyıl
Mücîb (ö. ?)
Mücîb Tezkiresi
1122 = 1710
Safâyî (6. 1138 = 1725)
Safâyî Tezkiresi
1134= 1721
Salim (ö. 1156 = 1743)
Sâlim Tezkiresi
1134= 1721
Belîg (ö. 1142 = 1729)
Nuhbetü ’l-Âsâr
1139 = 1726
Râmiz (ö. 1200 = 1785)
Âdâb-ı Zurafâ
1198 = 1783
Silâh-dar (ö. ?)
Silâh-dar Tezkiresi
1204 = 1789
Safvet (ö. ?)
Nuhbetü’l-Âsâr
1197 = 1782
XIX. Yüzyıl
Şefkat (ö. 1242 = 1826)
Şefkat Tezkiresi
1229 = 1813
Tevfik (ö. ?)
Mecmuatü’t-Terâcim
1242= 1826
Es’ad (ö. 1264 = 1847)
Bahçe-i Safâ-enduz
1251 = 1835
Arif Hikmet (ö. 1275 = 1859)
Arif Hikmet Tezkiresi
1250 = 1834/35
Fatin (ö. 1283 = 1866)
Hâtimetü’l-Eş’ar
1269 = 1852
Fatin’in Hâtimetü’l-Eş’ar’ı ile tezkireler devri kapanır. Bu tarihten sonra yakın zamanlara gelinceye dek bu yolda birkaç eser daha kaleme alınmıştır. Bunları da tezkireler listesine ekleyebiliriz:
Tevfik (ö. 1311 = 1892)
Kafile-i Şuara
1290 = 1873
Mehmed Siraceddin (ö. ?)
Mecma’-ı Şuara ve Tezkire-i Üdeba
1325 = 1907
İnal (ö. 1957)
Son Asır Türk Şairleri
1930 = 1941
Ergun (ö. 1946)
Türk Şairleri
1935=1945
Tuman (ö. 1958)
Tuhfe-i Nailî
Basılmamıştır
Tezkire klasik türk edebiyatı şair ve yazarların şiirlerini ve hayatlarını kapsayan edebiyat antolojisi görevi gören bir kitaptır.
Anadolu sahasında ilk tezkire Sehi Bey'e ait olup Heşt Behişt (sekiz cennet) ismini taşımaktadır. Bunun dışında Latifi tezkiresi, Ahdi'nin Gülşen-üş Şuara isimli tezkireleri de ünlüdür.
16.yy'da yaşayan Latifi (1491-1582) şiirleri de bulunmasına rağmen edebiyatımızda tezkiresiyle ünlü bir yazardır. Latifi tezkiresinde 310 şaire yer vermiştir. Latifi tezkiresinde şair ve sanatçıları objektif olarak değerlendirmiştir. Latifi tezkiresi bu yönüyle edebi tenkit örneğidir. Latifi'nin 1546'da tamamlayıp Kanuniye sunduğu kendi adıyla anılan tezkiresi, 1896'da Tezkiretü'ş-Şuara adıyla yayınlanmıştır. Tezkiretü'ş-Şuara süslü nesir şairidir.
Tezkiretü'ş-Şuarâ, Tezkire-i Şuarâ veya Tezkire adlarıyla anılan eserler devrin şairlerinin zaman içinde unutulup gitmelerini önlemek, hatırlanmalarına vesile olmak amacıyla yazılmış eserlerdir. İçlerinde en az yüz civarında şair bulunur ve bu yönleriyle şekil olarak günümüzdeki, yazarlar veya şairler sözlüğü gibi eserlere benzerler. Konularını şairlerin hayatları, kişilikleri, edebî faaliyetleri ve eserleri oluşturmaktadır. Tezkireler (çok ayrıntılı olmamakla beraber) biyografi eserleri olarak da kabul edilebilirler.
Tezkirelerde şairlerin hayatı hakkında bilgi verilir, kişilikleri ve eserleri üzerine değerlendirmeler yapılır ve eserlerinden örnekler verilir. Bu yönüyle edebî eleştiriler içerdiği söylenebilir. Tezkireciler bunu yaparken uslûbun sanatlı ve ahenkli olmasına da özen göstermektedir. Öyle ki, bu yönleriyle tezkireler aynı zamanda birer edebî eser niteliği taşımaktadırlar.
Şairlerin gerek tezkireye alınışlarında, gerekse eser ve şiirlerinden verilen örneklerin belirlenmesinde tezkirecinin zevk ve tercihi rol oynamaktadır.
Tezkireler çağının bir edebiyat ve kültür ürünüdür. Yazıldığı çağın sosyal, kültürel, sanatsal ortamını içerir. Aynı zamanda günümüz araştırmaları için değerli birer belge ve kaynak durumundadırlar. Şair Tezkiresi yazma geleneği XV. yüzyılda Çağatay sahasında Ali Şir Nevayî tarafından kaleme alınan Mecalisü'n-Nefâis ile Anadolu sahasında ise Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt ile başlayarak, asırlarca kesintiye uğramadan devam etmiştir.
Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt adlı tezkireyi sırasıyla Latifî' nin kendi adıyla yazdığı Latifî tezkiresi; Ahdî'nin Gülşen-i Şu'ara; Aşık Çelebi'nin Meşa'irü'ş-Şu'ara; Hasan Çelebi'nin Kınalızade Tezkiresi; Beyanî'nin yine kendi adıyla anılan Beyanî Tezkiresi; Riyazî'nin Riyazü'ş-Şu'ara ; Kafzade Faizî'nin Zübdetü'l-Eş'ar ; Rıza'nın Rıza Tezkiresi ; Yümnî'nin Yümnî Tezkiresi ; Asım'ın Zeyl-i Zübdetü'l-Eş'ar; Güftî'nin Teşrifatü'ş-Şu'ara; Mücîb'in kendi adıyla anılan Mücîb Tezkiresi; Safayî'nin yine kendi adıyla anılan Safayî Tezkiresi; Salim'in Salim tezkiresi ; Belîğ'in Nuhbetü'l-Asar li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'ar; Ramiz'in Adab-ı Zürefa; Silahdar'ın kendi adıyla anılan Silahdar Tezkiresi; Safvet'in Nuhbetü'l-Asar min Fera'idi'l-Eş'ar; Tevfik'in Mecmu'atü't-Teracim; Es'ad'ın Bağce-i Safa-enduz; Arif Hikmet'in Tezkire'si ve Fatin'in Hatimetü'l-Eş'ar adlı eserleri izler.
Tarih: 2016-05-17 05:22:11 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Tezkire Açıklama Nedir
Tezkireler konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmışlardır: Tezkiretü'l-Şuara (Şairler Tezkiresi), Tezkiretü'l - Hattatin (Hattatlar Tezkiresi), Tezkiretü'l - Evliya (Evliyalar Tezkiresi) gibi.
Ayrıca hadika, sefine adı verilmiş "Hadikatü'l-Vüzera", "Sefine-i Mevleviyye" gibi yapıtlar da tezkire niteliği taşırlar.
Adlara ya da mahlaslara göre alfabetik olarak düzenlenen tezkirelerde kişilerin yaşam öyküleri kısaca anlatılmış, resmi görevleri ve kazandıkları aşamalar belirtilerek şiirlerinden örnekler verilmiştir.
Ali Şir Nevai, Sehi Bey, Âşık Çelebi, Şeyh Galip ve Fatin Efendi önemli tezkire yazarlarıdır.
Türk Edebiyatı'nda tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şir Nevaî'nin Mecâlisü'n-Nefâis adlı eserine dayanır. Edebiyatımızdaki ilk tezkire budur.
Günümüze kadar gelen, elimize geçen tezkireler sırasıyla;
Yazarlar
Tezkilerin Adı
Yazıldıkları Tarih
XVI. Yüzyıl
Nevaî (ö. 801 = 1501)
Mecâlisü’n-Nefâis
897= 1491/92
Sehi (ö. 955 = 1548)
Heşt Bihişt
945 = 1538
Latifi (ö. 990 = 1582)
Latifi Tezkiresi
953 = 1546
Ahdî (ö. 1002 = 1593)
Gül-şen-i Şuara
971 = 1563
Âşık Çelebi (ö. 979 = 1571)
Meşâirü’ş-Şuara
974 = 1566
Hasan Çelebi (ö. 1012 = 1603)
Kınalı-zade Tezkiresi
994 = 1585
Beyanî (ö. 1006 = 1597)
Beyanî Tezkiresi
XVI. yüzyıl
XVII. Yüzyıl
Sâdıkî (ö. ?)
Mecmau’l-Havâs
1016=1607
Riyazî (ö. 1054 = 1644)
Riyazü’ş-Şuara
1018 = 1609
Kaf-zade (ö. 1031 = 1621)
Zübdetü’l-Eş’ar
1030 = 1620
Rıza (ö. 1082 = 1671)
Rıza Tezkiresi
1050 = 1640
Yümnî (ö. 1073 = 1662)
Yümnî Tezkiresi
XVII. yüzyıl
Asım (ö. 1086 = 1675)
Zeyl-i Zübdetü’l-Eş’ar
XVII. yüzyıl
Güftî (ö. 1088 = 1677)
Teşrîfatü'ş-Şuara
XVII. yüzyıl
XVIII. Yüzyıl
Mücîb (ö. ?)
Mücîb Tezkiresi
1122 = 1710
Safâyî (6. 1138 = 1725)
Safâyî Tezkiresi
1134= 1721
Salim (ö. 1156 = 1743)
Sâlim Tezkiresi
1134= 1721
Belîg (ö. 1142 = 1729)
Nuhbetü ’l-Âsâr
1139 = 1726
Râmiz (ö. 1200 = 1785)
Âdâb-ı Zurafâ
1198 = 1783
Silâh-dar (ö. ?)
Silâh-dar Tezkiresi
1204 = 1789
Safvet (ö. ?)
Nuhbetü’l-Âsâr
1197 = 1782
XIX. Yüzyıl
Şefkat (ö. 1242 = 1826)
Şefkat Tezkiresi
1229 = 1813
Tevfik (ö. ?)
Mecmuatü’t-Terâcim
1242= 1826
Es’ad (ö. 1264 = 1847)
Bahçe-i Safâ-enduz
1251 = 1835
Arif Hikmet (ö. 1275 = 1859)
Arif Hikmet Tezkiresi
1250 = 1834/35
Fatin (ö. 1283 = 1866)
Hâtimetü’l-Eş’ar
1269 = 1852
Fatin’in Hâtimetü’l-Eş’ar’ı ile tezkireler devri kapanır. Bu tarihten sonra yakın zamanlara gelinceye dek bu yolda birkaç eser daha kaleme alınmıştır. Bunları da tezkireler listesine ekleyebiliriz:
Tevfik (ö. 1311 = 1892)
Kafile-i Şuara
1290 = 1873
Mehmed Siraceddin (ö. ?)
Mecma’-ı Şuara ve Tezkire-i Üdeba
1325 = 1907
İnal (ö. 1957)
Son Asır Türk Şairleri
1930 = 1941
Ergun (ö. 1946)
Türk Şairleri
1935=1945
Tuman (ö. 1958)
Tuhfe-i Nailî
Basılmamıştır
Tezkire klasik türk edebiyatı şair ve yazarların şiirlerini ve hayatlarını kapsayan edebiyat antolojisi görevi gören bir kitaptır.
Anadolu sahasında ilk tezkire Sehi Bey'e ait olup Heşt Behişt (sekiz cennet) ismini taşımaktadır. Bunun dışında Latifi tezkiresi, Ahdi'nin Gülşen-üş Şuara isimli tezkireleri de ünlüdür.
16.yy'da yaşayan Latifi (1491-1582) şiirleri de bulunmasına rağmen edebiyatımızda tezkiresiyle ünlü bir yazardır. Latifi tezkiresinde 310 şaire yer vermiştir. Latifi tezkiresinde şair ve sanatçıları objektif olarak değerlendirmiştir. Latifi tezkiresi bu yönüyle edebi tenkit örneğidir. Latifi'nin 1546'da tamamlayıp Kanuniye sunduğu kendi adıyla anılan tezkiresi, 1896'da Tezkiretü'ş-Şuara adıyla yayınlanmıştır. Tezkiretü'ş-Şuara süslü nesir şairidir.
Tezkiretü'ş-Şuarâ, Tezkire-i Şuarâ veya Tezkire adlarıyla anılan eserler devrin şairlerinin zaman içinde unutulup gitmelerini önlemek, hatırlanmalarına vesile olmak amacıyla yazılmış eserlerdir. İçlerinde en az yüz civarında şair bulunur ve bu yönleriyle şekil olarak günümüzdeki, yazarlar veya şairler sözlüğü gibi eserlere benzerler. Konularını şairlerin hayatları, kişilikleri, edebî faaliyetleri ve eserleri oluşturmaktadır. Tezkireler (çok ayrıntılı olmamakla beraber) biyografi eserleri olarak da kabul edilebilirler.
Tezkirelerde şairlerin hayatı hakkında bilgi verilir, kişilikleri ve eserleri üzerine değerlendirmeler yapılır ve eserlerinden örnekler verilir. Bu yönüyle edebî eleştiriler içerdiği söylenebilir. Tezkireciler bunu yaparken uslûbun sanatlı ve ahenkli olmasına da özen göstermektedir. Öyle ki, bu yönleriyle tezkireler aynı zamanda birer edebî eser niteliği taşımaktadırlar.
Şairlerin gerek tezkireye alınışlarında, gerekse eser ve şiirlerinden verilen örneklerin belirlenmesinde tezkirecinin zevk ve tercihi rol oynamaktadır.
Tezkireler çağının bir edebiyat ve kültür ürünüdür. Yazıldığı çağın sosyal, kültürel, sanatsal ortamını içerir. Aynı zamanda günümüz araştırmaları için değerli birer belge ve kaynak durumundadırlar. Şair Tezkiresi yazma geleneği XV. yüzyılda Çağatay sahasında Ali Şir Nevayî tarafından kaleme alınan Mecalisü'n-Nefâis ile Anadolu sahasında ise Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt ile başlayarak, asırlarca kesintiye uğramadan devam etmiştir.
Sehi Bey'in yazdığı Heşt Behişt adlı tezkireyi sırasıyla Latifî' nin kendi adıyla yazdığı Latifî tezkiresi; Ahdî'nin Gülşen-i Şu'ara; Aşık Çelebi'nin Meşa'irü'ş-Şu'ara; Hasan Çelebi'nin Kınalızade Tezkiresi; Beyanî'nin yine kendi adıyla anılan Beyanî Tezkiresi; Riyazî'nin Riyazü'ş-Şu'ara ; Kafzade Faizî'nin Zübdetü'l-Eş'ar ; Rıza'nın Rıza Tezkiresi ; Yümnî'nin Yümnî Tezkiresi ; Asım'ın Zeyl-i Zübdetü'l-Eş'ar; Güftî'nin Teşrifatü'ş-Şu'ara; Mücîb'in kendi adıyla anılan Mücîb Tezkiresi; Safayî'nin yine kendi adıyla anılan Safayî Tezkiresi; Salim'in Salim tezkiresi ; Belîğ'in Nuhbetü'l-Asar li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'ar; Ramiz'in Adab-ı Zürefa; Silahdar'ın kendi adıyla anılan Silahdar Tezkiresi; Safvet'in Nuhbetü'l-Asar min Fera'idi'l-Eş'ar; Tevfik'in Mecmu'atü't-Teracim; Es'ad'ın Bağce-i Safa-enduz; Arif Hikmet'in Tezkire'si ve Fatin'in Hatimetü'l-Eş'ar adlı eserleri izler.
Tarih: 2016-05-17 05:22:11 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx